Kulakların normalden daha öne dönük olması durumu, halk arasında “kepçe kulak” olarak bilinir ve genellikle genetik faktörlerden kaynaklanır. Bu durum, özellikle çocuklar için sosyal zorluklara yol açabilir ve akran zorbalığına maruz kalmalarına neden olabilir. Geçtiğimiz aylarda, bu tür bir zorbalığın etkisiyle trajik bir olay yaşandı ve bir çocuk hayatını kaybetti.

Kepçe kulak estetiği, bu sorunu çözmek için başvurulan bir yöntemdir. Peki, bu estetik müdahale ne zaman yapılmalı? Uzmanlara göre, insan kulak gelişiminin %85’i 5 yaşında tamamlanır. Bu nedenle, çocukluk döneminde, özellikle okul öncesi dönemde, kepçe kulak estetiği güvenle yapılabilir. Erken müdahale hem tıbbi açıdan güvenli olduğu hem de çocuğun ileride psikolojik etkilerden korunmasını sağladığı için önemlidir.

BÖBREK TAŞI ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR BÖBREK TAŞI ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Kız çocukları genellikle saçlarıyla kulaklarını kamufle edebilirken, erkek çocuklar için bu durum daha zordur. Eğer aile ve çocuk bu durumdan rahatsızsa ve bir çözüm arıyorsa, kepçe kulak estetiği ile bu sorun çözülebilir ve çocuğun sosyal yaşamı üzerinde olumlu bir etki yaratabilir.

“KEPÇE KULAK ESTETİĞİ ÇOCUKKEN YAPILMALI”

Kepçe kulak estetiği ve bu durumun bireyler üzerindeki sosyal ve psikolojik etkileri üzerine kapsamlı bir açıklama yapan Estetik Plastik Cerrah Op. Dr. Ebru Şen, sosyal medyanın etkisiyle değişen güzellik algıları ve estetik uygulamaların yaygınlaşması, toplumda estetik cerrahiye olan talebinin arttığını söyledi. 

Sosyal medyada dudağını yapıştıran, kulağını yapıştıran, şakak ve yanak germe etkisi için bantlarla saç içine ipler takan kadınların çok fazla olduğunu söyleyen Dr. Ebru Şen, “Estetik cerrah olsam da bu akım haline gelen çılgınlıklara şaşırıyorum. Güzellik algısı doğallıktan, koruyuculuktan çok değiştirme yapaylaştırmaya doğru gidiyor ki işte bu yüzden bu yazıların hazırlanması halkın bilinçlenmesi açısından kıymetli. Kulak estetiği diğer birçok akıma göre akla yatkın ve bence hele ki çocukluk döneminde gerekli. Çocuğun ihtiyacı varsa çocukken akran zorbalığına bağlı travmalar biriktirir, ergenlikte de işte kendi yapabileceği böyle kolay ama zararlı yollara başvurur. Erişkin olunca yaptırır ama ameliyat başarısı çocuklara göre daha azdır ve tekrarlanması gerekebilir. O yüzden sevgili aileler böyle bir durum varsa kulak kapatmamalı bu duruma.

Kepçe kulak, kulakların baştan anormal bir şekilde uzak durduğu, genellikle doğuştan gelen bir durumdur. Bu durum, estetik kaygılar ve bazen de sosyal alay nedeniyle kişisel rahatsızlık yaratabilir” dedi. 

“ÇOCUKLARDA OPERASYONSUZ ÇÖZÜM MÜMKÜN”

Kepçe kulak estetiğinin, bireyin yaşına, kepçe kulak şiddetine ve tercihlerine bağlı olarak değişebileceğini belirten Dr. Şen,“Çocuklarda, kulaklar büyüme sürecinde olduğu için, geçici bir dönem için cihaz kullanılabilirken, yetişkinlerde kepçe kulak düzeltilmesi genellikle cerrahi bir müdahale gerektirir” diye konuştu.

Estetik cerrahinin psikolojik etkilerine de değinen Dr. Şen,“Estetik cerrahi, kişinin beden algısını iyileştirmesi açısından psikolojik tutumunu değiştiren bir süreçtir. Başarılı geçen bir işlem sonunda bireyin psikolojisinde olumlu gelişmeler yaşanır. Bunlar arasında olumlu benlik algısı, öz güven artışı, öz saygı artışı ve mental rahatlama yer alır. Sosyal medyanın yaygın kullanımı toplumsal güzellik algılarını da belirliyor. Değişen bu algıyla birlikte, özellikle gençler arasında estetik işlemlerin erken yaşlarda yapılmak istendiğini gözlemliyoruz” ifadelerini kullandı. 

Özellikle bu uygulamaların uzman kişiler tarafından yapılması gerektiğini ve herkesin yüz yapısının farklı olduğunu, estetik işlemlerin de kişiye özel planlanması gerektiğini vurgulayan Estetik Plastik Cerrah Op. Dr. Ebru Şen, estetik cerrahi girişimlerin uzman ellerde yapılması gerektiğini, ehil olmayan kişiler tarafından yapılan işlemlerin birçok komplikasyona neden olabileceğini belirtti. Ayrıca, estetik yaşının erken yaşlara düştüğü gerçeğiyle karşı karşıya olduklarını ve özellikle kız çocuklarının toplumdaki güzellik algısından daha çok etkilendiğini söyledi.

Editör: Erkan Şimşek