SAĞLIK

MEME ONARIMI HAKKINDA EN SIK SORULAN 7 SORU

Genetik ve çevresel faktörlere yanlış yaşam alışkanlıkları da eklendiğinde günümüzde giderek artan meme kanseri artık genç yaşlarda da kapıyı çalıyor

Genetik ve çevresel faktörlere yanlış yaşam alışkanlıkları da eklendiğinde günümüzde

görülme sıklığı giderek artan meme kanseri artık genç yaşlarda da kapıyı çalıyor. Ancak tanı

ve tedavisine yönelik bilimsel çalışmaların en yoğun şekilde devam ettiği bu kanserde; gerek

tıpta gerekse teknolojideki baş döndürücü gelişmeler sayesinde tümör hücreleri gibi estetik

kaygıya yol açan sorunlardan da eser kalmıyor! Acıbadem Ataşehir Hastanesi Plastik,

 Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Saçak
 “Teknikler ve

ekipmanlar geliştikçe, kanser tedavisindeki yeniliklere paralel olarak meme onarımı artık az

sayıda hastanın ayrıcalığı olmaktan çıkmış, bütüncül meme tedavilerinin ayrılmaz bir parçası

haline gelmiştir. Cerrahlar günümüzde hastalara birbirinden farklı seçenekler sunabilmektedir.

Meme rekonstrüksiyonu birçok kadın için psikolojik sağlığı ve duygusal iyileşmeyi olumlu

yönde etkilerken, kadınların meme kanseri tedavisinin zorluklarıyla karşılaştıktan sonra

kadınlık ve bütünlük duygusunu yeniden kazanmalarına da olanak tanımaktadır” diyor. Prof.

Dr. Bülent Saçak meme onarımı hakkında hastaların en sık sorduğu 7 soruyu sıraladı, önemli

uyarılar ve önerilerde bulundu.

 



 SORU: Doğal görünüm mümkün mü?

 

CEVAP: Günümüzde plastik cerrahi tekniklerinin çok hızlı gelişmesi ve hekimlerin artan tecrübeleri sayesinde meme rekonstrüksiyonu ehil Plastik Cerrahlar tarafından yapıldığında

doğala yakın bir görünüm sağlanabiliyor.



SORU: Her hastaya yapılabilir mi?

 

CEVAP: Üç grup hasta meme onarımı adayıdır: Hastalığı olmayan ancak genetik mutasyon

saptanan ve meme kanseri riskinin yüksek olması sebebiyle koruyucu mastektomi (meme

dokusunun cerrahi olarak alınması) ameliyatı olacak hastalar; meme kanseri tanısı almış ve

ameliyat olup kısmi kayıp olacak hastalar; meme kanseri tanısı almış ve mastektomi

yapılmış/yapılacak olan hastalara meme onarımı yapılır.



SORU: Meme onarımı estetik bir işlem midir?

 


CEVAP: Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Saçak “Meme

onarımı estetik bir işlem değildir. Kadınlara; meme kanseri tedavisinin zorluklarıyla

karşılaştıktan sonra kadınlık ve bütünlük duygusunu yeniden kazandırdığı sayısız çalışmayla

gösterilmiştir; bu sebeple bir kadınlık organı olan memenin onarımı bir kadın hakkıdır” diyor.



SORU: Kemoterapi meme onarımına engel midir?

 

CEVAP: Meme onarımı öncesinde birçok hasta kemoterapi alır. Kemoterapi sonrası yara

iyileşmesinin normale dönmesi için beklenen süre tümör cerrahisi gibi onarım için de

yeterlidir. Onarım, arkasından gelecek kemoterapiyi geciktirmemelidir ancak ameliyat

sonrasında yaşanacak yara iyileşme problemleri gecikmelere sebep olabilir.



SORU: Radyoterapi almak meme onarımına engel midir?

 

CEVAP: Radyasyonun meme kanseri tedavisindeki önemi giderek artmaktadır. Kanseri tedavi

edici ve engelleyici özelliklerinin yanı sıra, ışının yeni meme üzerinde tahrip edici etkileri

vardır ve nihai sonucu olumsuz etkileyebilir. Özellikle implant ile onarılmış memede

radyoterapi önemli komplikasyonlara neden olabilir. Radyoterapi kesin olarak yapılacaksa

meme onarımı radyoterapi sonrasına bırakılabilir.



SORU: Meme onarımı için seçenekler nelerdir?

 

CEVAP: Silikon implantların ve diğer sentetik materyallerin kullanıldığı yöntemlerin yanı sıra,

kişinin özdokularıyla yani vücudunun diğer kısımlarından (karın bölgesi, kalça, sırt, uyluk)

faydalanılarak da meme onarımı yapılabiliyor. Özdoku ile onarım, transfer edilen dokuların meme dokusu ile benzer nitelikleri nedeniyle doğala en yakın sonuçları verecektir. Ayrıca daha nadir olarak başvurduğumuz, hem özdoku hem de implantların beraber kullanıldığı hibrid onarımlar da seçenekler arasında yer alıyor.



SORU: “Hastalığım tekrarlarsa fark edilmeme ihtimali var mı!”

 

CEVAP: Prof. Dr. Bülent Saçak meme onarımında toplumda doğru sanılan bazı yanlışların

meme onarımının önünde engel teşkil ettiğini belirterek “Toplumda, özellikle hastalığın nüks

etmesi durumunda atlanabileceği düşüncesi, meme onarımı başarısız olursa

düzeltilemeyeceği, doğal bir görünüm sağlanamayacağı, meme onarımının ameliyatla eş

zamanlı yapılamayacağı gibi şeklindeki inanışlar günümüzde pek çok kadının, kadınlık

hakkından mahrum kalmasına ve tedavi olsa bile mutsuz yaşamasına neden olabiliyor. Oysa

artık meme onarımı bütüncül meme tedavilerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.

Cerrahlar günümüzde hastalara birbirinden farklı seçenekler sunarak hem doğal bir meme

 görünümü kazandırmakta hem de tedavi süreci aksamamaktadır” diyor.