İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kabataş ve Salacak’ın ardından günün üçüncü açılış töreni ve halk buluşmasını Maltepe’de yaptı. İktidara, ‘unuttukları’ bazı vaatleri hatırlatan İmamoğlu, hükümete, 10 ay önce söz verdikleri gibi mülakatın kaldırılması çağrısında bulundu. “Hani gençlerin başarısı dikkate alınacaktı” sorusunu yönelten İmamoğlu, “10 ay geçti, kaldırın şu mülakatı. Bari bir yerde adaletiniz olsun. Öyle değil mi sevgili gençler? Ama diyemiyor. Bunu hatırlatan gazeteci de kalmadı. Bunu ona soracak gazeteci de kalmadı. Bu vaat için metro gibi kredi bulmaya da gerek yok. Bu vaat için yurt dışından bir teknoloji vesaire bulup getirmeye de gerek yok. Bu vaat için alın teri harcanmasını da gerek yok. Bir talimat. ‘Mülakatı kaldırın’ dese, kalkacak. Hatırlayın; bunlar gece yarısı kararname yazmada mahir değiller mi? Bir gecede, kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediler mi? Orman alanlarını bir gecede imara açmadılar mı? Merkez Bankası'ndan bakanlara, atamalara gece yarısı kararnamesiyle karar almadılar mı? Ama bu vaadi unuttular öyle değil mi? Esas unutkanlık bunlar. Bunları milletimize hatırlatacağız” ifadelerini kullandı.
MALTEPE / İSTANBUL
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kabataş ve Salacak’ın ardından günün üçüncü açılış törenini Maltepe’de yaptı. İmamoğlu, “Maltepe Cumhuriyet Meydanı ve Maltepe Fındıklı Sosyal Yaşam Merkezi” açılışı ve halk buluşması öncesinde, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve CHP Maltepe Belediye Başkan adayı Esin Köymen ile seçim otobüsüyle ilçe turu yaptı. Vatandaşlar, yol boyunca İmamoğlu, Kılıç ve Köymen’e sevgi gösterilerinde bulundu. İmamoğlu, zaman zaman otobüsün önünü kesen vatandaşlara kısa konuşmalar yaptı. İmamoğlu, yaklaşık 1 saat süren turun ardından, hizmete açacağı Maltepe Cumhuriyet Meydanı’nı, çevresindeki binaların pencerelerini, balkonlarını, çatılarını ve cami avlusunu dolduran coşkulu kalabalıkla buluştu.
KILIÇ VE KÖYMEN’İ YANINA DAVET ETTİ
Alanda gösterilen birbirinden ilginç dövizleri tek tek okuyan İmamoğlu, yanına Kılıç ve Köymen’i davet etti. “Hep birlikte daha güçlü bir 5 yılı var etmek için buradayız” diyen İmamoğlu, vatandaşlardan kendisi ve Köymen için destek istedi. İktidara “unutkanlık” üzerinden göndermelerde bulunan İmamoğlu, şu hatırlatmalarda bulundu:
“91 YAŞINDAKİ DÜRDANE ANNEMİZİ İZLEDİNİZ Mİ?”
“Mesela; emekli büyüklerimiz var burada değil mi? Annelerimiz var, abilerimiz var, ablalarımız var. 2024 yılını emekliler yılı ilan eden Sayın Cumhurbaşkanı, emeklilere neyi hak gördü? 10 bin lira maaşla geçinmeyi. Öyle değil mi? Millet geçinemiyor. Öyle değil mi? Hayat pahalılığı büyük. Emekliler zam isteyince ne dedi? ‘Siz bütçeye yüksünüz, size zam yapamam’ dedi. Eskiden ne diyordu? Hatırlayın; ‘millet millet’ diyen gitti, yerine milleti yük gören bir lider geldi. Haberlerde gördüm. İçim parçalandı. Tam 91 yaşındaki Dürdane annemizi izlediniz mi? 5 lira daha ucuz diye, Ramazan pidesi almak için Halk Ekmek kuyruğuna girmiş, uzun süre de beklemiş. Diyor ki, ‘Eskiden de bazen kuyruk vardı ama alacağımızı çuvalla alırdık. Ben böyle pahalılık görmedim’ dedi. Haksız mı Dürdane Abla?”
“ORTADA NE METRO VAR NE ÜÇ KATLI TÜNEL”
“Bir başka unutkanlık daha anlatayım İstanbul'la ilgili. Bakın; 10 yıl öncesinden milyonlarca lira harcayıp filmler, reklamlar yaptılar. Havalı tanıtım programları ile sizleri aldattılar. Mega proje; Avrupa yakasından Bakırköy, İncirli'den başlayıp, Söğütlüçeşme'de sözüm ona bitecek bir sistemi anlattılar. Boğaz’ı üç katlı tünelle geçeceklerdi. Hatırlıyor musunuz filmleri? Orta tünelde metro, alt ve üst tünelde arabalar…. Aradan ne kadar geçti? 10 yıl. Ortada ne metro var ne üç katlı tünel ne de İncirli'den başlayıp, Söğütlüçeşme'de biten metro. Tabii ona, bu soruları soran ne televizyon kaldı ne gazeteci kaldı. Hatırlatmıyorlar ki, cevabını duyalım. Ne yapıyorlar? Hatırlatmıyorlar. Niçin? Çünkü korkuyorlar.”
“NE YAZIYOR BURADA?”
“Hadi 10 yıl öncesini hatırlamadınız. Fazla zorlamak istemiyorum. 10 ay öncesine gidelim mi? Sadece 10 ay öncesine. Ne yazıyor burada? ‘Doğru adımlarla yola devam. Kamuya işçi alımlarında, görevin getirdiği zorunluluk dışında mülakat kaldırılacak.’ Ne zaman dediler? 10 ay bitti, 10 ay. 11’nci birinci aydan gidiyoruz. Doğru mu. Kaldırdılar mı? Hayır. Bakın; beni yolda çevirip çevirip duruyorlar. ‘Bu mülakatla alımlara bir son versinler’ diyorlar. ‘Bıktık’ diyorlar. Kim diyor biliyor musunuz? Gençler. Hani gençlerin başarısı dikkate alınacaktı? Hani nerede? Öyle bir şey var mı? Bu vaat için metro gibi kredi bulmaya da gerek yok. Bu vaat için yurt dışından bir teknoloji vesaire bulup getirmeye de gerek yok. Bu vaat için alın teri harcanmasını da gerek yok. Bir talimat ya, bir talimat. Değil mi? Bir talimat. ‘Mülakatı kaldırın’ dese, kalkacak. Hatırlayın; bunlar gece yarısı kararname yazmada mahir değiller mi? Bir gecede, kadınları koruyan İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmediler mi? Orman alanlarını bir gecede imara açmadılar mı? Merkez Bankası'ndan bakanlara, atamalara gece yarısı kararnamesiyle karar almadılar mı? Ama bu vaadi unuttular öyle değil mi? Esas unutkanlık bunlar. Bunları milletimize hatırlatacağız.”
“3600 EK GÖSTERGE ÇIKACAK VAADİ NE OLDU?”
“10 ay önce vaatlerinden biri de neydi? 3600 ek gösterge çıkacak vaadiydi. Doğru mu? Nerede? Yok. O da hala yapılmadı. Seçimi kazanırsa, onu da asla yapmaz. Biliyorsunuz değil mi? Zaten kazanamayacak da. Siz ona gereken dersi vereceksiniz. Beni de memleketimin her köşesini de koruyan kahraman polislerimiz var. Polislere de benim sevgim, saygım çok büyük. Bu insanlar, gece-gündüz bu milletin güvenliği için çalışıyorlar. Ayaklarına taş değmesin. Burunları kanamasın. Allah onları korusun. Değil 8 saat, 16-18 saat çalışıyorlar. Peki 18 saat çalışan polisimize neden tek kuruş dahi fazla mesai vermiyorsunuz. Hafta sonu tatillerinde, iftarda, sahurda, bayramda, seyranda 7/24 koşturuyorlar mı? Diğer bütün devlet memurlarına verdiğiniz fazla mesai ücretini, polisimize neden vermiyorsunuz? Polisler evine, ailesine, eşine, çocuğuna hasret yaşamıyor mu? Bazen bunalıma girip, canına kıyan polislerimiz oluyor. Allah korusun. Fazla mesai ücretini neden polislerimize layık görmüyorsunuz?”
“ANKARA’DAN ABİM DEĞİL, BAKANLAR GELDİ”
“Ben, buradan sesleniyorum. Hani biliyorsunuz; Ankara'dan toplanıp İstanbul'a geldiler. Değil mi? ‘Ankara'dan abim geldi’ değil; Ankara'dan bakanlar geldi, bakanlar. Konuşuyorlar. İstanbul'da mahalle mahalle geziyorlar. Biliyorsunuz değil mi? Buradan seçim propagandası yapan bakanlara, görevlerini hatırlatıyorum. Özellikle İçişleri Bakanımıza. Siyaset yapmak yerine, neden polislerimizin sosyal haklarıyla ilgili, gidip Ankara'da çalışıp, mücadele edip, onların haklarını vermiyorsun. Öyle değil mi? Şunu söyleyeyim. Sayın Cumhurbaşkanı abilerimize, ablalarımıza, büyüklerimiz için, emekliler için ne dedi? ‘Bütçemize yük’ dedi değil mi? Acaba polislerimize verecek olduğu mesai ücretini de ‘Ülkemize yük’ der, eliyle iter mi bunlar? Yapar mı, yapar. Ama bir şey söyleyeyim mi? Bunlar seçimde dersini alsınlar, bu söylediklerimin hepsini tıpış tıpış yapacaklar; göreceksiniz. Öyle değil mi? Allah bunlara akıl versin. Ama söyleyeyim. Biz onlar gibi değiliz. Biz, adalet ve kardeşlik için koşuyoruz. Koşmaya devam edeceğiz.”
“BUNLARIN İŞ YAPACAK GÜCÜ KALMADI”
“Açık söyleyeyim. Bunlar çok yoruldular. Bunların iş yapacak gücü kalmadı. Bakın söyleyeyim; belki yorgundur, erken yatıyordur. İki talimat ver, gece yarısı bir kararname yazsınlar. Ne yapsınlar? Mülakatı kaldırsınlar. Öyle değil mi? 10 ay geçti, kaldırın şu mülakatı. Bari bir yerde adaletiniz olsun. Öyle değil mi sevgili gençler? Ama diyemiyor. Bunu hatırlatan gazeteci de kalmadı. Bunu ona soracak gazeteci de kalmadı. İki talimatı, iki kelimelik talimatı veremediği için atanamayan öğretmenler her meydanda önümü kesiyor gözyaşlarıyla. Genç hanımefendi öğretmenler, delikanlı öğretmenler acı çekiyorlar. Sizin iki kelimelik talimatınız yüzünden, bu ülkede herkesin adalet duygusu yerle bir oluyor. Bu seçim onun için önemli. Bu seçim, vatandaşın yöneticilere had bildirme seçimi. Size bir şey söyleyeyim mi? Allah muhafaza bu seçimden başarılı çıkarsa var ya, bir daha dönüp geriye bile bakmaz. Öyle değil mi? Ne yapacaksınız? 31 Mart'ta gücünüzü sonuna kadar kullanacaksınız. Ne yapacaksınız? Onlara hadlerini bildireceksiniz. Bakın; sonra 4 yıl seçim yok. Bu seçimde haddini bildireceksiniz ki, o verip de unuttukları sözleri tek tek yerine getirsinler.”
İmamoğlu, konuşmasının ardından, protokolle birlikte alanda bulunan küçük çocukları da yanına davet etti. CHP Genel Başkan Yardımcıları Aylin Nazlıaka, Suat Özçağdaş, İmamoğlu, Kılıç, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve Köymen’le birlikte Maltepe Cumhuriyet Meydanı’nı resmi olarak vatandaşların kullanımına açtı.
|