Dünya Diş Hekimleri Birliği (FDI) tarafından ağız sağlığını iyileştirebilmek, diş hastalıklarını, kayıplarını engellemek ve bireylerin, ailelerin, toplumların ve hükümetlerin farkındalığını artırmak amacıyla 1993 yılında, 20 Mart tarihi ‘’Dünya Ağız Sağlığı Günü’’ olarak ilan edildi.
Atlas Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tamer Lütfi Erdem, Dünya Ağız Sağlığı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada ağız sağlığının korunmasının önemini vurguladı.
Hastalıkların oluşmadan engellenmesi önemli
Ağız sağlığının korunmasında hastalıkların oluşmadan engellenmesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tamer Lütfi Erdem, “Halkın çoğunluğu diş hekimliğinin bozulan ağız ve diş sağlığının uygun tedavilerle tekrar sağlanması, bu mümkün değilse diş protezleri ve ortodontik tedaviler vasıtasıyla çiğneme ve konuşma işlevlerinin ve estetik görünümün iade edilmesi olarak algılamaktadır. Halbuki tıpta ve diş hekimliğinde en iyi tedavi, sağlığı korumak ve hastalıkları oluşmadan engellemektir” dedi.
Dünyada en sık çürük ve diş eti iltihabı görülüyor
Dünyada en sık rastlanan hastalıklar arasından iki tanesinin diş çürüğü ve diş eti iltihabı olduğunu belirten Prof. Dr. Tamer Lütfi Erdem, “Her ikisi de tedavi edilmedikleri takdirde dişlerin kaybına yol açan sürecin başlangıcıdır. Bu nedenle toplum ağız ve diş sağlığını en yüksek seviyede tutmak için diş çürüğü ve diş eti iltihabına yol açan faktörlerle mücadele etmek ve bu mücadeleyi hayat boyu titizlikle sürdürmek gerekir” dedi.
Ağız bakımı tek başına yeterli değil
Ağız ve diş bakımının sadece sağlığını korumada yeterli olmadığını belirten Prof. Dr. Tamer Lütfi Erdem, “Ağız ve diş sağlığını korumanın en etkin yolu, düzenli diş fırçalamak, diş fırçasının ulaşamadığı yüzeyleri diş ipi veya diş arası fırça ile temizlemektir. Diş hekimleri toplumu bu yönde sürekli motive eden bir meslek grubunun fertleridir. Ağız bakımına çok özen gösterse de kişinin bu çabasının bazı koruyucu diş hekimliği uygulamaları ile desteklenmesi gerekir. Kaldı ki insanlar diş fırçalamanın ağız ve diş sağlığını korumak için yeterli olduğunu düşündükleri halde doğru bir fırçalama yapamadıklarının farkında olmayabilirler. Hatta kullandıkları diş fırçasının bile kendi ağızlarına uygun olmadığını bilemeyebilirler. Böyle bir durumda da diş hekimlerinin katkısı gerekebilir. Bu nedenle çocukluktan itibaren belli aralıklarla, herhangi bir şikâyeti olmasa dahi, bireylerin diş hekimini ziyaret etmesi ağız ve diş sağlığını korumanın önemli bir unsurudur” diye konuştu.
Kontrol muayeneleri neden önemli?
Bu çabaların diş çürüğünü ve diş eti iltihabını kesin olarak önlemek anlamına gelmediğini vurgulayan Prof. Dr. Erdem, “Bütün bu önlemlere rağmen ağız sağlığı bozulabilir. Diş, diş eti ve ağız hastalıklarının pek çoğu, hastaya belirti vermeden, sinsi bir ilerleme gösterir. Kontrol muayeneleri hastanın hissetmediği bu belirtilerin ortaya çıkarılmasını ve hastalıkların ilerlemeden tedavi edilmesini, dişlerin daha uzun seneler ağızda kalmasını sağlar” diye konuştu.
Dişler ağızda görüldükten sonra kontroller başlamalı
Prof. Dr. Tamer Lütfi Erdem, sözlerini şöyle tamamladı: “Dişler ağızda görüldükten sonra hayat boyu diş hekimlerinin tavsiyelerine uyulmasının, koruyucu önlemlerin ihmal edilmemesinin ve önerilen zamanlarda kontrol muayenelerinin yaptırılmasının, özellikle ebeveynlerin çocuklarına örnek olmalarının gelecekte sağlıklı nesiller yetişmesi için çok önemli olduğu açıktır” dedi.